Prof Dr Abdullah Bereket
Marmara Universitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı
D Vitamini kalsiyum metabolizması ve kemik sağlığında önemli rolü olan bir vitamindir. Besinlerle alınabileceği gibi vücudumuzda ciltte güneş ışığının etkisiyle de üretilebilmektedir. D vitamini, besinlerle alınan kalsiyumun barsaklardan emilimini sağlamakta ve böylece kemiklerin gelişimi ve sağlamlığı için gerekli olan kalsiyumu temin etmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar D vitamininin sadece kemik sağlığı bakımından değil bağışıklık sisteminin korunması ve pek çok hastalığın önlenmesinde de rolü olabileceğini düşündürmektedir. Yenidoğan bebeklere yaşamın ilk bir yılı içerisinde mutlaka günde 400 Ünite D vitamini verilmesi gereklidir. Çünkü anne sütündeki D vitamini düzeyi yeterli değildir. Yetersiz D vitamini alımı ve yetersiz güneş ışığı maruziyeti sonucu gelişen raşitizm halen pek çok ülkede önemli bir sağlık sorunudur. Raşitizmin belirtileri arasında bacaklarda eğrilik, bıngıldak kapanmasında gecikme, yürümede ve oturmada gecikme, diş çıkmasında gecikme, kafada şekil bozuklukları sayılabikir. Ayrıca ağır raşitizmde kalsiyum eksikliğine bağlı nöbet geçirme (havale) görülebilir. Daha hafif dereceli D vitamini eksikliği ise kemik yoğunluğunun yetersiz olmasına yol açarak kırıklara eğilimi artırmaktadır.
Ülkemizde uzun yıllardır tüm bebeklere yaşamın ilk yılında 400 IU/gün D vitamini verilmesi rutin bir uygulama olup 2005 yılından beri de Sağlık bakanlığı programı olarak bütün bebeklere günde 400 IU D vitamini (günde 3 damla D vit3 damla) verilmesini öngören ve sağlık ocaklarından ücretsiz D vitamin dağıtılmasına dayanan bir program uygulanmaktadır. Bu program ile ülkemizde görülen D vitamini eksikliği ve buna bağlı raşitizm olgularında belirgin bir azalma olmuştur.
Vitamin D düzeyini yeterli sınırlar içerisinde tutabilmek için bebeklerin yanısıra çocuk ve ergenlerin de yeterli D vitamini alması şarttır. Bu miktar 2010 yılında IOM (Institute of Medicine) tarafından 1-18 yaş arası sağlıklı çocuklar için 600 IU (15microgram) olarak belirlenmiştir. .
Vitamin D eksikliği olan çocuklarda kemik mineral yoğunluğunun düştüğü farklı çalışmalarla gösterilmiştir. Çocuk ve ergenlerin beslenme alışkanlıkları değerlendirildiğinde, genel olarak 400 IU/gün vitamin D alımının gerçekleşmediği görülmektedir. Bu nedenle tüm sağlıklı çocuk ve adolesanlara 400 IU/gün vitamin D desteği verilmesi yerinde bir öneri olacaktır.
Ülkemizde yapılan çalışmalar doğurganlık yaşındaki kadınların çoğunda D vitamininin yetersiz olduğunu göstermektedir. Annedeki D vitamini plasentayı geçerek, özellikle de hamileliğin son üç ayında bebeğin vitamin D depolarını oluşturur. Yenidoğanın yeterli vitamin D deposu ile doğması ve gebelikte kemik sağlığının korunması için annenin gebelik boyunca yeterli vitamin D desteği alması gereklidir. Özellikle koyu tenli, yüksek yerde yaşayan veya giyim tarzı nedeniyle güneşe fazla maruz kalamayan kadınlarda bu durum daha da büyük önem arzetmektedir. IOM (Institute of Medicine, Food and Nutrition Board), 2010 yılında yayınladıkları bir kararla gebe ve emziren kadınlarda 600 IU/gün vitamin D desteği yapılmasını önermiştir . Ancak bazı çalışmalarda bu desteğin yetersiz olduğu ve serum vitamin D düzeyinin ideal miktarda (> 20 ng/ml: 50nmol/L) tutulabilmesi için 1000 IU/ gün ve üzeri dozlarda vitamin D3 takviyesine ihtiyaç olduğu bildirilmiştir . Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın 9 Mayıs 2011 tarihinde yayınladığı genelge ile gebelere 12. gestasyon haftasından itibaren 1200 IU/gün vitamin D takviyesine başlanmıştır.
Yaz aylarında açık tenli bir erişkinin vücudunun tamamının 10-15 dakika boyunca güneş ışığına maruz kalması 24 saat içinde 10 000-20 000 IU vitamin D oluşumunu sağlarken; koyu tenli insanlarda aynı miktar vitamin D oluşumu için 5-10 kat daha fazla güneş ışığı maruziyeti gerekir. Ancak aşırı miktarda güneş ışığına maruz kalmak cilt kanseri riskini artırmaktadır. Bu nedenle 6 ayın altındaki bebeklerin direk güneş ışığından uzak tutulması; daha büyük çocukların da öğle saatleri dışında kısa süreli ve güneş kremleri kullanılarak korunması önerilir. Güneş ışığı ve D vitamini desteği dışında bazı yiyecekler de (özellikle balık, balık yağı, karaciğer) ayrıca yumurta, süt ve süt ürünleri D vitamini içerikleri ile vücudumuzda normal D vitamini düzeyi sağlamaya katkıda bulunurlar.
D vitamini düzeyi normal olan bir çocuk veya erişkine gereksiz yere D vitamini verilmesi ise kan kalsiyum düzeyinde artış, böbrek taşı oluşumu ve benzeri sakıncaları getirir. Bu nedenle kulaktan dolma bilgilerle yüksek doz D vitamini kullanmaktan da kaçınılmalıdır.